Blog yazılarımızı takip edenler bilir ki bizler Kurul’un kararlarını takip etmekte ve bazılarını da yazımıza konu alarak irdelemekteyiz. Kurul kararlarında karşımıza bazı ilgili kişilerin basın yayın organlarında yer alan kişisel verilerinin haksız şekilde elde edilip kullanılmasından dolayı şikâyette bulundukları ve buna ilişkin Kurul’un verdiği kararları görmekteyiz.
Bu yazımızda da Basın Özgürlüğü ile Kişisel Hakların Korunması durumları arasındaki o ince çizgiyi ele almak istedik.
Demokratik toplumlarda basın özgürlüğünün önemli bir yeri vardır, basının özgür olması toplumların gelişmesine katkı sağlamaktadır. Basın Yasasının 1. maddesine baktığımızda basının özgür bir şekilde yayın yapması, haber vermesi amaçlanmaktadır. Ancak özgürlüklerin belli sınırları vardır, başka bir özgürlüğü ya da hakkı ihlal etmemesi gerekmektedir. Basın özgürlüğünün sınırlarından birisi de kişilik haklarını zarara uğratmaması gerekliliğidir.
Kişilik hakkı şahsa sıkı sıkıya bağlı olan, kişinin doğmasıyla kazandığı maddi ve manevi her türlü kişisel değerleri kapsayan mutlak bir haktır. Buna kişinin beden bütünlüğü, adı, soyadı, fotoğrafı, özel yaşamı, sağlığı, mesleki kimliği, onur ve saygınlığı, aile ilişkileri gibi kişisel değerler örnek olarak verilebilir.
KVKK açısından kişisel veri tanımına baktığımızda; kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgi olarak tanımlamıştır. Ayrıca Kanun’un 28/ç. Md. baktığımızda;
“Kişisel verilerin millî savunmayı, millî güvenliği, kamu güvenliğini, kamu düzenini,
ekonomik güvenliği, özel hayatın gizliliğini veya kişilik haklarını ihlal etmemek ya da suç
teşkil etmemek kaydıyla, sanat, tarih, edebiyat veya bilimsel amaçlarla ya da ifade özgürlüğü
kapsamında işlenmesi” halinde KVKK hükümlerinin uygulanmayacağını düzenlemiştir.
İfade özgürlüğü de Kanun maddesinde belirtildiği için basın özgürlüğü bu kapsamda değerlendirilebilecektir. Basının yaptığı işler suç teşkil edemez ve kişilik haklarını ihlal edemez. Bu durumlar söz konusu ise ilgili kişi KVKK kapsamında haklarını kullanabilecektir.
Bir habere basın özgürlüğü açısından mı yoksa kişilik hakları açısından mı üstünlük tanınması gerekecektir?
Bunu belirlerken Kurul şu kıstasları dikkate aldığını belirtmiştir. Haberin;
- Güncel ve gerçek olması,
- Kamu yararı ve ilgisini gözetmesi,
- Kullanılan dil ile haberin amacı arasında bir dengenin olması,
Gerektiğine karar vermiştir.
Kurul’un 30/09/2021 tarikli 2021/989 sayılı Kararını incelediğimizde de bu hususlara değinmiştir. İlgili kişinin fotoğrafının veri sorumlusu olan internet haber sitesinde kendisinin açık rızası olmadan kullanıldığı, gerçek haber konusu olmadığından mağduriyet yaşadığı ve kişilik haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle Kurul’a başvurmuştur. Veri sorumlusu ise 5651 sayılı Kanun hükümlerine göre kendisinin yer sağlayıcısı olduğu, internet sitesine üye olan kişiler tarafından fotoğrafın paylaşıldığı, kendisine bir sorumluluk yüklenemeyeceğini ve KVKK 28. Md. sayılan hallerden olduğu için kendisi hakkında KVKK hükümlerinin uygulanmayacağını iddia etmiştir.
Kurul yaptığı incelemeyle veri sorumlusundan fotoğrafın üyelerden biri tarafından yayınlandığına ilişkin deliller istemiştir ancak; veri sorumlusu bunu ispat edememiş, editör tarafından yayınlandığı anlaşılmıştır.
Kurul kararında ilgili kişiye ait fotoğrafın kişisel bir veri olduğuna, açık rıza dışındaki kişisel veri işlenme şartlarının oluşmadığını, bu gerekçe ile açık rızanın aranması gerektiğini belirtmiştir.
Kanunun 28. Md. sayılan istisnai haller açısından değerlendirildiğinde ise yukarıda sayılan haber kriterlerinin araştırılması gerektiği, buna göre haberin kamu yararı içermesi, gerçek ve güncel olması, amaç edinilen konu ile anlatım dilini arasında dengenin sağlanması gerektiği vurgulanmıştır.
Bu gerekçelerle Kurul, kişisel verilerin kişilik haklarını ihlal etmeyecek şekilde ifade özgürlüğü kapsamında işlenip işlenmeyeceğinin değerlendirmesini yaptığında söz konusu haberde kamu yararının olmadığına, haber içeriğindeki bilgilerin ilgili kişinin bilgileri ile örtüşmediğine ve kişinin kişilik haklarında zarar meydana geldiğine karar vererek 28. Md hükmü kapsamında değerlendirilemeyeceğine karar vererek veri sorumlusuna idari para cezası vermiştir. İlgili karara buradan ulaşabilirsiniz. https://www.kvkk.gov.tr/Icerik/7143/2021-989
Kurul’un 09/12/2019 tarih ve 2019/372 sayılı Kararını incelediğimizde de benzer yönde bir karar verdiği görülmektedir. İlgili kişinin özel nitelikli kişisel veri niteliğinde olan sağlık bilgilerinin açık rızası olmadan yer aldığı gazete köşe yazısında söz konusu haberde kamu yararının olmadığına karar vererek kişilik haklarının ifade özgürlüğünden daha üstün geldiğine karar vermiştir. İlgili Kurul kararına buradan ulaşabilirsiniz. https://www.kvkk.gov.tr/Icerik/6663/2019-372
Bu kararlardan da anlaşılmaktadır ki basın ve yayın işlerini yürüten veri sorumluları açısından KVKK 28. Md sayılan ifade özgürlüğü kapsamında KVKK hükümlerinin uygulanmayacağı her ne kadar hüküm altına alınmış ise de bunun belli şartlar altında sonuç doğuracağına dikkat etmeleri yararlarına olacaktır. Özellikle Kurul’un haber konusunda belirlediği 3 kıstasa dikkat edilmesi gerekmektedir.
BA Teknoloji olarak alanında uzman hukukçu ve mühendislerimiz ile KVKK mevzuatına uygun danışmanlık ihtiyaçlarınıza cevap veriyoruz. İletişim için tıklayınız.